Amerikan Ağrı Derneği, Postoperatif ağrı kontrolünde yeni kılavuzu yayınladı
Amerikan Ağrı Derneği [American Pain Society (APS)] tarafından erişkin ve çocuklarda, ameliyat sonrası ağrı yönetimi ile ilgili 32 önerinin bulunduğu yeni kılavuz yayınlandı.
Kılavuz bir çok bölümden uzmanların bulunduğu bir panel tarafından hazırlandı. Araştırma cerrahi operasyon geçiren hastaların çoğunluğunun yetersiz ağrı kesici almakta olduğunu gösterdi ki bu durum, postoperatif ağrının uzamasına, duygu durum bozukluklarına ve fiziksel zayıflığa neden olmakta. Journal of Pain dergisinin şubat sayısında yayınlanan kılavuzdaki anahtar öneri multimodal tekniklerin daha yaygın kullanılması yönünde.
Kılavuz anestezi, ağrı yönetimi, cerrahi, hemşirelik ve diğer branşlardan 23 üyeli panel tarafından geliştirildi. Panel sırasında 6500’den fazla bilimsel özet ve çalışma gözden geçirildi. Açık oturumda, bilimsel kanıt kalitesine bağlı olarak, her öneri güçlü, orta ve zayıf olarak sınıflandırıldı. 32 önerinin sadece 4’ünün yüksek kaliteli kanıta sahip olduğu belirlendi.
· Kontraendikasyon yoksa postoperatif ağrıya yaklaşımda, multimodal analjezinin parçası olarak asetaminofen ve/veya NSAIDs kullanılmalı
· Erişkin ve çocuklarda etkinliği kanıtlanan prosedürler için, cerrahi bölgeye özel periferal rejyonel anestetik teknikler değerlendirilmeli
· Majör torasik ve abdominal prosedürler için nöroaksiyel analjezinin önerilmesi (Özellikle kardiyak komplikasyonu veya uzamış ileusu olan hastalarda)
· Analjeziklerin uygulanmasında intramuskuler (İM) yoldan kaçınılması
· Parenteral yola ihtiyaç duyulduğunda hasta kontrollü analjezi [patient-controlled analgesia (PCA)] tercih edilmesi.
· Daha önce opioid kullanılmamış hastalarda opioidin PCA ile rutin bazal infüzyonda kullanılmaması
· Kontraendikasyonu olmayan hastalarda preoperatif olarak oral celecoxib verilmesi (postop opioid kullanımını azaltması açısından)
· Multimodal analjezinin bir parçası olarak gabapentin veya pregabalin verilmesi.
· Sünnet öncesi topikal lokal analjeziklerin sinir bloğu ile birlikte kombine kullanılması.
· Torasik cerrahi sonrası ağrı kontrolünde lokal anestezikler ile intrapleural analjeziden kaçınılması.
· Analjezi ihtiyacı olduğunda sürekli, lokal anestezi temelli periferal rejyonel analjezi tekniklerinin kullanılması, tek enjeksiyonun etkilerini gelişmesini beklemekten daha uygun.
· Magnezyum, Benzofiazepinler, Neostigmin, tramadol ve ketaminin neroaksiyel uygulanmasından kaçınılması
· Tedavi seçenekleri hakkında bilgiler dahil olmak üzere hastalara gerekli bilgilendirmenin yapılması
· Medikal ve psikiyatrik komorbiditelerin, beraberinde ek ilaç kullanımının, kronik ağrı hikayesinin, ve ilaç kötü kullanımının da sorgulandığı preoperatif değerlendirmenin yapılması
· Ağrı kesicilerin yeterliliği ve yan etkilerinin varlığı temelinde ağrı yönetim planının ayarlanması.
· Postoperatif ağrı tedavisine yanıtın değerlendirilmesi tedavi planlarının uygun olarak ayarlanması geçerli bir ağrı değerlendirme aracı kullanılması
· Sistemik opioid alan hastalarda sedasyon respiratuar durum diğer yan etkiler açısından hastanın uygun olarak monitörize edilerek takibi
· Perioperatif analjezi için nöraksiyel müdahele geçiren hastalarda uygun monitorizasyonun sağlanması.
· Kognitif davranış terapisi için multimodel yaklaşımların bir parçası olarak değerlendirildiğinde orta kalitede kanıtlar olmasına rağmen panel tarafından zayıf öneriler içinde sayılabilir.
· Postoperatif ağrı tedavisinde ek akupunktur, masaj, soğuk terapi için öneri veya vazgeçmek için yeterli kanıt olmadığı bulundu. Transkutanöz elekrtriksel sinir stimülasyonu kullanımı için zayıf bir öneride bulunulmuştur.
· Multimodal strateji ağrı kontrolünde daha etkili olurken aynı zamanda opioid gibi ilaçların daha düşük dozda kullanımı daha az yan etki gelişmesini sağlamakta önemlidir.
Kaynak: J Pain. 2016;17:131-157.
Kılavuz bir çok bölümden uzmanların bulunduğu bir panel tarafından hazırlandı. Araştırma cerrahi operasyon geçiren hastaların çoğunluğunun yetersiz ağrı kesici almakta olduğunu gösterdi ki bu durum, postoperatif ağrının uzamasına, duygu durum bozukluklarına ve fiziksel zayıflığa neden olmakta. Journal of Pain dergisinin şubat sayısında yayınlanan kılavuzdaki anahtar öneri multimodal tekniklerin daha yaygın kullanılması yönünde.
Kılavuz anestezi, ağrı yönetimi, cerrahi, hemşirelik ve diğer branşlardan 23 üyeli panel tarafından geliştirildi. Panel sırasında 6500’den fazla bilimsel özet ve çalışma gözden geçirildi. Açık oturumda, bilimsel kanıt kalitesine bağlı olarak, her öneri güçlü, orta ve zayıf olarak sınıflandırıldı. 32 önerinin sadece 4’ünün yüksek kaliteli kanıta sahip olduğu belirlendi.
Yüksek dereceli kanıtlara dayalı güçlü öneriler
· Postoperatif ağrı kontrolünde çeşitli analjezik ve tekniklerin kombine kullanıldığı multimodal tedavi uygulanmalı· Kontraendikasyon yoksa postoperatif ağrıya yaklaşımda, multimodal analjezinin parçası olarak asetaminofen ve/veya NSAIDs kullanılmalı
· Erişkin ve çocuklarda etkinliği kanıtlanan prosedürler için, cerrahi bölgeye özel periferal rejyonel anestetik teknikler değerlendirilmeli
· Majör torasik ve abdominal prosedürler için nöroaksiyel analjezinin önerilmesi (Özellikle kardiyak komplikasyonu veya uzamış ileusu olan hastalarda)
Orta dereceli kanıtlara dayalı güçlü öneriler:
· Oral yoldan ilaç alabilen hastalarda intravenöz (İV) opioid yerine oral opioid uygulanması· Analjeziklerin uygulanmasında intramuskuler (İM) yoldan kaçınılması
· Parenteral yola ihtiyaç duyulduğunda hasta kontrollü analjezi [patient-controlled analgesia (PCA)] tercih edilmesi.
· Daha önce opioid kullanılmamış hastalarda opioidin PCA ile rutin bazal infüzyonda kullanılmaması
· Kontraendikasyonu olmayan hastalarda preoperatif olarak oral celecoxib verilmesi (postop opioid kullanımını azaltması açısından)
· Multimodal analjezinin bir parçası olarak gabapentin veya pregabalin verilmesi.
· Sünnet öncesi topikal lokal analjeziklerin sinir bloğu ile birlikte kombine kullanılması.
· Torasik cerrahi sonrası ağrı kontrolünde lokal anestezikler ile intrapleural analjeziden kaçınılması.
· Analjezi ihtiyacı olduğunda sürekli, lokal anestezi temelli periferal rejyonel analjezi tekniklerinin kullanılması, tek enjeksiyonun etkilerini gelişmesini beklemekten daha uygun.
· Magnezyum, Benzofiazepinler, Neostigmin, tramadol ve ketaminin neroaksiyel uygulanmasından kaçınılması
Düşük kalitede kanıtlara rağmen, panel tarafından klinisyenlere şiddetle önerilenler:
· Tedavi seçenekleri hakkında bilgiler dahil olmak üzere hastalara gerekli bilgilendirmenin yapılması
· Medikal ve psikiyatrik komorbiditelerin, beraberinde ek ilaç kullanımının, kronik ağrı hikayesinin, ve ilaç kötü kullanımının da sorgulandığı preoperatif değerlendirmenin yapılması
· Ağrı kesicilerin yeterliliği ve yan etkilerinin varlığı temelinde ağrı yönetim planının ayarlanması.
· Postoperatif ağrı tedavisine yanıtın değerlendirilmesi tedavi planlarının uygun olarak ayarlanması geçerli bir ağrı değerlendirme aracı kullanılması
· Sistemik opioid alan hastalarda sedasyon respiratuar durum diğer yan etkiler açısından hastanın uygun olarak monitörize edilerek takibi
· Perioperatif analjezi için nöraksiyel müdahele geçiren hastalarda uygun monitorizasyonun sağlanması.
· Kognitif davranış terapisi için multimodel yaklaşımların bir parçası olarak değerlendirildiğinde orta kalitede kanıtlar olmasına rağmen panel tarafından zayıf öneriler içinde sayılabilir.
· Postoperatif ağrı tedavisinde ek akupunktur, masaj, soğuk terapi için öneri veya vazgeçmek için yeterli kanıt olmadığı bulundu. Transkutanöz elekrtriksel sinir stimülasyonu kullanımı için zayıf bir öneride bulunulmuştur.
· Multimodal strateji ağrı kontrolünde daha etkili olurken aynı zamanda opioid gibi ilaçların daha düşük dozda kullanımı daha az yan etki gelişmesini sağlamakta önemlidir.
Kaynak: J Pain. 2016;17:131-157.
Amerikan Ağrı Derneği, Postoperatif ağrı kontrolünde yeni kılavuzu yayınladı
Reviewed by Op.Dr. Hacer Baran - KBB Uzmanı
on
3/02/2016
Rating:

Hiç yorum yok: